1960’larda sömürüsüz bir dünya, sosyalizm mümkün görünüyordu.
1871’de Paris Komünü, 1917 Ekim Devrimi, 1 Ekim 1949 Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşu, 1959 Küba Devrimi….
Dünyanın her tarafında işçi sınıfı eylemde.. 1969’da ABD ve NATO Vietnam’da yenildiler.
Devrim dalgaları yükselişteydi.
1960’lar Sovyetler uzay yarışında ABD’nin önüne geçiyor.
4 Ekim 1957’de SSCB Sputnik 1'i başarıyla fırlatıp yörüngesine yerleştirdi ve böylece Uzay Savaşı başladı.
Yuri Gagarin 12 Nisan 1961’de Vostok 1 aracıyla yaptığı uçuşla Dünya yörüngesine başarıyla ulaşan ilk insan olmuştur.
ABD, Sovyetlerin bu atağı karşısında kendi projesini hızlandırdı ve 25 Nisan 1961'de ilk uzayadamını Mercury-Redstone 3 aracıyla uzaya gönderdi.
Uzayda Sovyetler Birliği ile ABD arasında kıran kırana bir savaş sürüyordu.
68 ayaklanması
Devrim dalgalar zirvededir. 68 ayaklanması Fransa’nın Sorbenne Üniversitesi’nde başladı ve bütün dünyaya yayıldı.
68 sömürüsüz bir dünya istiyordu.. 68 kuşağı Milli Demokratik Devrim stratejisini Türkiye’de sömürüsüz bir düzene ulaşmak için bir aşama olarak kabül ediyordu.. Asıl hedef sosyalizmdir.
68’i bugünün ulusalcılarından ayıran temel ayıraç sömürüsüz bir dünya özlemiydi.
68 kuşağı ırkçı Türkçülüğe karşıydılar.
Zamanın MHP komandolarının İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Kütüphanesine Ziya Gökalp Kütüphanesi diye yazmaları üzerine Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile MHP komandoları arasında büyük bir çatışma çıkmıştı.. Komandolar taşlı sopalı çatışmada ilk kez üstünlük sağlayacaklardı ki 68’lilerin çok iyi tanıdığı Diyarbakırlı bir öğrencinin Karadeniz yapması bir 7.65 tabanca ile havaya ateş etmesi ve komandoların paniklemesi ile sol öğrenciler toparlanıp komandoları üniversite dışına atmıştı.
68 milliciydi, ancak Türkçü değildi.. 68, ırkçılığın Türkiye için bölücülük olduğunun ayırdındaydı. 68’’i günümüz ulusalcılarından ayıran bir diğer önemli fark da budur..
1970’li yıllarda ABD uzay yarışında öne geçmeye başladı.
Gelecek yazıda 1971- 1989 dönemini ele alacağız..