Uzun yıllardır psikolojik tedavi gören Berrak Karaoğlu, Beşiktaş’ta bir kadına tokat attığı için tutuklandı. Psikolojik tedavi gördüğü raporlarla sabit olan Karaoğlu hakkında, darp edilen kadının türbanlı olması nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “basit yaralama” suçlarından 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dosyalarını takip eden avukat Mustafa Doğan İnal, 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı Mehmet Alagöz dosyaya müşteki vekili olarak vekâlet sundular. Mahkeme Karaoğlu’nun cezai ehliyetinin olup olmadığının öğrenilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi. Karaoğlu’nu ise tahliye etmedi. Berrak Karaoğlu’nun annesi kızının 2013 yılından beri rahatsız olduğunu belirterek “Konu türban davası değil. Dava başladığı zaman şunu anladım ki bu normal bir dava değil. Davada bir hukuk cinayeti işlendi” dedi.
Psikolojik tedavi gören Berrak Karaoğlu 12 Kasım 2019 da Beşikaş’ta bir kadına tokat attı. Gözaltına alınıp tutuklanan Karaoğlu hakkında açılan davaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan başkan yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) avukatı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı katılma talebinde bulundu. KADEM dışındaki katılma talepleri kabul edildi. Duruşmada Karaoğlu’nun akıl sağlığına ilişkin Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen 25 Aralık 2019 tarihli sağlık raporu sunuldu. Raporda, Karaoğlu’nun değişik tarihlerde 5 kez yatarak tedavisinin yapıldığı, bipolar ve şizoaffektif bozukluk tanısına varıldığı, eylemlerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı ve cezai sorumluluğunun olmadığı aktarıldı. Buna rağmen müşteki avukatları Karaoğlu’na bir de Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasını istedi. Bu talebi kabul eden mahkeme Karaoğlu’nun tutukluluk haline devam kararı verdi.
‘ÇOK ÜZGÜNÜZ’
Kızının tahliye edilmemesinin bir hukuk cinayeti olduğunu belirten Birsen Karaoğlu, davanın görüldüğü gün şikâyetçiye geçmiş olsun dileklerini ve üzüntülerini ilettiklerini anlattı. Karaoğlu “Konu türban davası değil. Benim kızım 2013 senesinden beri hasta. Dava başladığı zaman şunu anladım ki bu normal bir dava değil. 40’a yakın avukat ordusu ve bizi aşağılayan insanlar ordusu... Suratlarındaki nefret, öfke. Ben duruşmaya zorla girebildim. Oradaki avukatlar, sanki her biri doktormuş gibi Berrak ifade verirken garip garip yorumlar yaptılar. Duruşma sırasında kızım tir tir titriyordu. Gördüğü tedavi, aldığı ilaçlar, bulunduğu ortam onu daha da hasta hale getirdi. Bir anne olarak kendimi çok üzgün ve çaresiz hissediyorum” dedi.
Kaynak Cumhuriyet