Uzlaştırma ve Uzlaşma Nedir?
Ceza hukukunda uzlaştırma, ceza soruşturması ve davasında tarafsız bir kimsenin arabuluculuğuyla uyuşmazlığın çözülmesi için suçun mağduru ve failinin iletişim kurduğu süreçtir (CMK md. 253/1). Daha önce, başlığı ‘uzlaşma’ olan kanun maddesinin hem başlığı hem de içeriği 6763 sayılı yasa ile 24.11.2016 tarihinde değiştirilmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre uzlaşma, iletişim süreci sonunda varılan anlaşmayı ifade ederken, uzlaştırma tarafların katıldığı sürecin bizzat kendisini ifade etmek için kullanılmaktadır.
Uzlaştırma müzakereleri ve uzlaşma anlaşması, şartları varsa hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında yapılabilir (CMK md.253, md.254).
Herhangi bir suç ile bağlantısı olmayan özel hukuk uyuşmazlıklarının mahkeme dışı çözüm yöntemine "arabuluculuk" denilmektedir (Arabuluculuk Kanunu md.2).
Uzlaşma / Uzlaştırma Şartları Nelerdir?
Ceza Muhakemesi Kanunu md.253'e göre; ‘uzlaştırma şartları’ şunlardır:
- Mağdurun gerçek kişi veya suçtan zarar görenin özel hukuk tüzel kişisi (şirket, vakıf, dernek vs.) olduğu suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Kamu tüzel kişileri (Valilik, Belediye, Bakanlık, SGK, Vergi Dairesi vs.) aleyhine işlenen suçun vasfı ve cezası ne olursa olsun uzlaştırma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir (CMK md.253/1).
- Kural olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlar uzlaştırma kapsamındadır (CMK md.253/1-a).
- Şikayete tabi suçlar hariç olmak üzere; TCK dışındaki özel kanunlarda düzenlenen suçlara uzlaştırma hükümlerinin uygulanabilmesi için, ilgili özel kanunda uzlaştıma yoluna gidilebileceğine dair açık hüküm olmalıdır (CMK md.253/2).
- Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda (cinsel taciz suçu, cinsel saldırı suçu vs.) uzlaştırma yoluna gidilemez.
- Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, uzlaştırma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz (CMK md.253/3).
- Suçun birden fazla faili varsa; aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın, ancak uzlaşan kişi uzlaşma hükümlerinden yararlanır.
- Suçun birden fazla mağduru varsa; şüpheli veya sanık tüm mağdurlarla uzlaşmak zorundadır. Şüpheli veya sanık tüm mağdurlarla uzlaşma ise uzlaştırma hükümlerinden yararlanamaz. Örneğin; iki kişiye karşı dolandırıcılık suçu işlediği iddia edilen fail, her iki mağdur ile uzlaşmalıdır. Failin sadece mağdurlardan biriyle uzlaşması halinde, CMK md.253'te düzenlenen uzlaştırma hükümleri uygulanmaz.
Çocuklara Özel Uzlaşma Şartı
Suça sürüklenen 18 yaşından küçük çocuklar bakımından; suçun kamu tüzel kişisi aleyhine işlenmemesi kaydıyla, üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezası gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamındadır (CMK md.253/1-c). Örneğin, üst sınırı 3 yıl olan şantaj suçu 18 yaşından büyükler için uzlaşma kapsamında olmamasına rağmen suça sürüklenen çocuklar (SSÇ) açısından uzlaşmaya tabi suçlardandır.
Uzlaşma uygulamasında çocukların işlediği suçun şikayete tabi suçlardan olup olmamasının bir önemi yoktur. Önemli olan suçun kamu tüzel kişisine karşı işlenmemiş olması ve üst sınırının uzlaşmaya elverişli olmasıdır.
Özellikle belirtelim ki, çocukların işlediği suçların mağduru veya zarar göreni kamu tüzel kişisi ise, çocuklar açısından uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Soruşturma Aşamasında Uzlaşma / Uzlaştırma Nasıl Yapılır?
Ceza muhakemesi hukukunda uzlaştırma usulü, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı (genel soruşturma savcısı) tarafından kendiliğinden başlatılmalıdır.
Genel soruşturma savcılığı, soruşturma konusu suçun işlenip işlenmediğini araştırmalı, soruşturmayı yaparak tüm delilleri toplamalıdır. Mağdur, şüpheli ve tanıkların ifadesi alınmalı; keşif, bilirkişi raporu vs. gibi her türlü soruşturma işlemi tamamlanmalıdır. Soruşturma neticesinde bir iddianame ile kamu davası açmak için yeterli şüphe olduğu anlaşılırsa, savcılık dava açmadan önce uzlaştırma prosedürünü başlatmak zorundadır. Soruşturma savcısı, kamu davası açmak için yeterli şüphe olduğu kanaatinde ise, soruşturma dosyasını uzlaştırma bürosuna göndermelidir (CMK md. 253/4).
Genel soruşturma savcısı tarafından dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden itibaren, diğer işlemler uzlaştırma bürosu görevlileri ve büro savcıları tarafından yapılır. Örneğin; dolandırıcılık suçu nedeniyle kamu davası açmak üzere yeterli şüphe olduğunu düşünen savcılık dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderdikten sonra, uzlaşma gerçekleşmediği takdirde, uzlaştırma bürosu savcılığı tarafından iddianame düzenlenerek kamu davası açılacaktır.
Uzlaştırma, sosyal ilişkileri de tamir eden bir kurum olarak öne çıktığından savcılığın kamu davası açmadan önce uzlaştırma yoluna gitmesi zorunlu hale getirilmiştir. Örneğin; Fail ile mağdur arasında yakın ilişki varsa veya birbirlerine yakın bir yerde yaşıyorlarsa, uzlaştırma usulünün uygulanması özellikle önemli hale gelir.
Fail, mağdur veya suçtan zarar gören kişi de müşteki sıfatıyla yer aldıkları soruşturmada Cumhuriyet savcılığına uzlaştırma prosedürünün başlatılması talebinde bulunabilir.
Uzlaştırma bürosu cumhuriyet savcısı, tarafların soruşturma aşamasında uzlaşması halinde şu şekilde hareket edecektir:
- Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini bir kerede yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde,şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Bu halde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi için CMK md.171'de aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaz. Erteleme süresince suça dair dava zamanaşımı süresi işlemez.
- Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun md.38 gereği yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.
Mahkemede Uzlaştırma Nasıl Yapılır?
Ceza mahkemesi, yargılama sırasında ceza davasının konusu olan suçun uzlaştırma kapsamında olduğunu görürse, sanık ve suçun mağduru arasında yukarıda anlattığımız savcılık tarafından işletilen prosedürü işletir (CMK md. 254). Uygulamada mahkemeler uzun bir duruşma günü vererek bir nevi duruşmaya ara vermekte, dosyayı uzlaştırma girişiminde bulunmak üzere uzlaştırma bürosuna göndermektedir. Uzlaştırma bürosu da uzlaştırmacı görevlendirip tarafların uzlaşma müzakeresi yapması için girişimde bulunmaktadır.
Taraflar arasında uzlaşma sağlanmadığı takdirde, mahkeme yargılamaya kaldığı yerden devam eder. Uzlaştırma girişiminin bir uzlaşma anlaşmasıyla sonuçlanması halinde ceza mahkemesi şu şekilde karar verir:
- Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, anlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığını ve hukuka uygun olduğunu tespit eder ve uzlaşma konusu yükümlülükler de yerine getirilirse, ceza davasının düşmesine karar verir.
- Uzlaştırma görüşmeleri neticesinde hazırlanan uzlaşma anlaşması şartlarının yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. Geri bırakma süresi boyunca dava zamanaşımı süresi işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için CMK md. 231'de düzenlenen şartların oluşup oluşmadığı araştırılmaz. Uzlaşma gerçekleşmişse, diğer koşullar aranmadan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşma anlaşmasının gerekleri yerine getirilmediği takdirde, mahkeme tarafından hüküm açıklanır (CMK md.254/2).
Uzlaşma / Uzlaştırma Kapsamına Giren Suçlar Nelerdir?
- İcra - iflas suçları,
- Basit kasten yaralama (m.86/1-2).
- TCK md. 86/1-2 kapsamında kalan kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (m.88).
- Taksirle adam yaralama suçu (m.89). Taksirle yaralama suçu bilinçli taksirle işlense dahi uzlaştırma kapsamında olan suçlar arasındadır.
- Tehdit suçu (m.106/1).
- Konut dokunulmazlığını ihlal Suçu (m. 116).
- İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu (m.117/1).
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (m.123/1).
- Hakaret Suçu (m. 125/1-2-3). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu ve cumhurbaşkanına hakaret suçu uzlaştırma kapsamında olan suçlardan değildir.
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (m. 130/1, 2). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hatırasına hakaret suçu uzlaşma tabi olan suçlardan değildir.
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal Suçu (m. 132/1, 2, 3).
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (m.133/1, 2, 3).
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (m.134/1, 2).
- Hırsızlık Suçu (m. 141) ve nitelikli hırsızlık suçu (m. 142/1, 2, 3) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırmaya tabi olan suçlardandır. Hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren haller de uzlaşma kapsamına giren suçlardandır (m.144/1).
- Kullanma hırsızlığı suçu (m.146/1).
- Mala zarar verme suçu (m.151/1, 2). Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri de (m. 152/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişilerin zararına işlendiği takdirde uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır (m. 153/1).
- Hakkı olmayan yere tecavüz suçu TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır (m.154/1, 2, 3).
- Güveni kötüye kullanma suçu (m.155/1).
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (m.156/1).
- Dolandırıcılık suçu (m.157/1) ve Nitelikli dolandırıcılık suçu (m. 158/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlendiği takdirde uzlaşmaya tabi olan suçlardandır.
- Dolandırıcılıkta daha az cezayı gerektiren hal uzlaştırma kapsamındadır (m.159/1).
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (m.160/1).
- Hileli iflas suçu (m. 161/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- Taksirli iflas suçu (m. 162/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- Karşılıksız yararlanma suçu (m. 163/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır..
- Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (m. 164/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (m. 165/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- Bilgi vermeme suçu (m. 166/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.
- Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (m. 209/1).
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (m. 233/1).
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234)
Hükümlüler (Cezası Kesinleşenler) Hakkında Uzlaştırma/Uzlaşma Yasası Nasıl Uygulanır?
Hükümlüler, yani yapılan yargılama neticesinde cezası kesinleşenler de uzlaşma/uzlaştırma yasası hükümlerinden yararlanabilirler. Yasadan yararlanabilmek için hükümlünün cezaevinde olması da şart değildir. Mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının kesinleşmesi halinde, cezası cezaevinde infaz edilsin veya edilmesin, hükümlünün dava dosyası uzlaştırma yasası prosedürünün uygulanması için uzlaştırma bürosuna gönderilir. Ancak, uzlaştırmaya tabi suçlardan hükümlü olanlara daha önce uzlaşma teklifi yapılmış ve uzlaşma sağlanamamış ise yeniden uzlaştırma prosedürünün uygulanması mümkün değildir. İstinaf veya temyiz aşamasında bulunan davalarda yerel mahkeme aşamasında uzlaşma teklif edilmiş ve uzlaşma gerçekleşmemişse, yeniden uzlaştırma girişiminde bulunulmaz.
Suçun uzlaştırmaya tabi suçlardan olduğu anlaşıldığında, hükümlüler açısından uzlaşma/uzlaştırma prosedürü şu şekilde uygulanır:
- Mahkeme tarafından hükümlü hakkındaki ilamın (mahkeme kararı) İNFAZI durdurulur, tüm ilamat evraklarının bila infaz (infaz edilmeden) mahkemesine iade edilmesine ve hükümlünün TAHLİYESİNE karar verilir.
- Hükümlü tahliye edildikten sonra, ilamat evrakları dosyaya geri geldiğinde, uzlaştırma işlemlerinin yürütülmesi için dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir.
- Uzlaştırma bürosu taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması için gerekli girişimlerde bulunur. Uzlaşma sağlanırsa, kamu davasının düşmesine karar verilir. Uzlaşma sağlanmazsa hükmün aynı şekilde infaz edilmesine karar verilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Uzlaşma/Uzlaştırma
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilen sanıklar hakkında, denetim süresi içinde suç işlenmesi veya yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilmektedir.
HAGB kararının kaldırılarak hükmün açıklanması için mahkeme tarafından bir tensip zaptıyla duruşma günü tayin edilmektedir. Mahkeme duruşma günü tayin etmeden önce, HAGB kararının konusunu teşkil eden suçun uzlaşma/uzlaştırma yasası kapsamında kaldığını tespit ederse kamu davasını öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderir. Uzlaştırma bürosunun girişimiyle uzlaşma sağlanırsa mahkemece kamu davasının düşmesine karar verilir. Uzlaşma sağlanamazsa, mahkeme bir duruşma günü belirleyerek tarafları davet eder ve duruşmada hükmün açıklanmasına karar verir.
Cezası İnfaz Edilen Hükümlülere Uzlaşma/Uzlaştırma Yasası Uygulanır mı?
Uzlaşma/uzlaştırma yasası, kamu davasının düşmesine yol açtığı için bir ceza usul hukuku kurumu; devlet ile birey arasındaki ceza ilişkisine son verdiği için de bir maddi ceza hukuku kurumudur. Maddi ceza hukukunda, her zaman hükümlünün lehine olan kanunun uygulanması temel kuraldır (TCK md.7/2).
Cezası infaz edilse bile, mahkumiyete bağlı bazı hak yoksunluklarından kurtulmak isteyen hükümlü her zaman lehe olan kanunun uygulanmasını talep edebilir. Hükümlü, hakkındaki mahkumiyet kararının yeni kanuni düzenlemeye uyarlanmasını talep ederse; infaz edilen karara dair ceza dosyası uzlaştırma hükümleri uygulanmak üzere uzlaştırma bürosuna gönderilir. Uzlaşma sağlanırsa, mahkumiyet kararı veren mahkeme davanın düşmesi kararı verir. Düşme kararı ile birlikte adli sicil kaydının silinmesi gerekir.
Uzlaştırmacı Görevlendirilmesi ve Uzlaştırma Bürosu
Uzlaştırma usulünün uygulanması kararlaştırılınca, soruşturma dosyası ‘uzlaştırma bürosu’na gönderilir. Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını ele alması için bir uzlaştırmacı görevlendirir (CMK md. 253/4).
Görevlendirilen uzlaştırmacıya verilmesi uygun görülen soruşturma evrakları tevdi edilir, soruşturmanın gizliliği ilkesine riayet etmesi gerektiği kendisine hatırlatılır.
Uzlaştırma bürosu işlemlerini denetlemek ve gerekli hukuki işlemleri yapmak üzere her adliyede yeteri kadar "uzlaştırma bürosu savcısı" vardır. Uzlaştırma bürosu, uzlaştırma anlaşmasının yerine getirilip getirilmediğini takip etmek zorundadır. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır (CMK 253/4).
Uzlaştırma Müzakerelerinin Süresi Nedir? Müzakere Nasıl Yürütülür?
Uzlaşma teklifi, uzlaştırmacı tarafından yapılmalıdır. Uzlaştırmacı tarafların da görüşlerini alarak bir uzlaştırma teklifinde bulunur. Uzlaştırmacı, uzlaştırma müzakerelerinin güvenli bir ortamda yürütülmesinden ve görüşmelerin taraflar dışındaki kişiler tarafından öğrenilmemesi için gerekli tedbirleri almaktan sorumludur.
Uzlaştırma görüşmeleri belli bir süre içinde sonuçlandırılmalıdır. Uzlaştırmacı, dosyanın kendisine tevdi edilmesinden itibaren 30 gün içinde uzlaştırma müzakere ve işlemlerini sonuçlandırmalıdır. Uzlaştırma bürosu, bu süreyi en fazla 20 gün daha uzatabilir (CMK md. 253/12).
Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır (CMK md.253/13).
Uzlaştırma müzakeresinin en önemli özelliği gizli olmasıdır. Uzlaştırmacı, cumhuriyet savcısı veya taraflar uzlaştırma görüşmelerinin içeriğini hiçbir şekilde açıklayamaz. Uzlaştırma müzakereleri, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da hukuk davasında delil olarak kullanılamaz (CMK md. 253/20).
Uzlaşma Anlaşması Gerçekleşirse Ne Olur?
Uzlaştırma görüşmeleri sonunda uzlaştırmacı, Cumhuriyet savcılığı tarafından verilen belgelerle birlikte hazırladığı raporu uzlaştırma bürosuna verir. Fail ve mağdurun uzlaşması durumunda, uzlaştırmaya ilişkin rapora uzlaşma anlaşması da eklenir. Uzlaştırma bürosuna verilen belgeler, uzlaştırma müzakerelerine ilişkin rapor, soruşturma dosyası ve varsa uzlaşma anlaşması derhal uzlaştırma bürosundan sorumlu Cumhuriyet savcısına tevdi edilmelidir (CMK md. 253/15).
Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar uzlaştırma bürosu Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler (CMK md.253/16).
Uzlaştırma bürosu Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder (CMK md.253/17).
Uzlaşma anlaşması yapıldığı takdirde, uzlaştırma bürosu Cumhuriyet savcısı, anlaşmanın şüpheli ve mağdurun özgür iradelerine dayandığını ve hukuka uygun olduğunu tespit ederse, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. (CMK md. 253/19)
Uzlaşma Anlaşması Gerçekleşmezse Ne Olur?
Uzlaşma anlaşması gerçekleşmezse, uzlaştırma bürosu savcılığı bir iddianame ile kamu davası açar. Kovuşturma aşamasında uzlaştırma yoluna gidilmiş ve uzlaşma sağlanamamışsa, ceza davasını gören mahkeme de yargılamaya kaldığı yerden devam eder.
Soruşturma dosyası uzlaştırmaya gönderilmemiş veya uzlaştırma girişimi başarısız olmasına rağmen, fail ve mağdur bir uzlaşma anlaşması yaparak iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar, uzlaştırma bürosu Cumhuriyet savcısına uzlaşmanın gerçekleştiğini beyan edebilirler. Bu halde, suçun uzlaştırma kapsamında suçlardan olduğu anlaşılırsa savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Mahkeme tarafından dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesinden sonra uzlaşma gerçekleşmezse; yani kovuşturma aşamasında, tarafların aralarında anlaşarak daha sonra uzlaşma gerçekleştirmeleri kabul edilmemiştir.
Uzlaştırma / Uzlaşma Prosedürü Uygulanırken Deliller Toplanır mı?
Uzlaştırma prosedürü başlatılmadan önce, araştırma işlemlerine, delillerin toplanmasına, yakalama, gözaltı, tutuklama, el koyma vb. gibi koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel olmamakla birlikte; delil toplama dışındaki işlemlerin, özellikle koruma tedbiri niteliğindeki işlemlerinden kişi özgürlüğünü kısıtlayanlara uzlaşma yasasının uygulandığı süreç boyunca son verilmelidir.
Uzlaştırma / Uzlaşma Yasası Uygulanırken Zamanaşımı İşler mi?
Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek uzlaştırma bürosuna verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez (CMK md.253/21).
Uzlaşma anlaşması şarta bağlı yapılmışsa, ister savcılık aşamasında olsun isterse mahkeme aşamasında olsun, uzlaşma anlaşması şartları gerçekleşene kadar dava zamanaşımı süreleri durur.
Uzlaştırma / Uzlaşma Konuları Nelerdir?
Suç işlenmesi ile hem kamu düzeni bozulur hem de kişisel haklar ihlal edilir. Ceza muhakemesi hukukunda uzlaştırma, suçun yol açtığı tüm olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve tarafları da tatmin edecek şekilde kamu düzenini yeniden tesis etmeyi amaçlayan bir kurumudur.
Tarafların üzerinde uzlaşma anlaşması yapabilecekleri uzlaştırma/uzlaşma konuları şunlardır:
- Taraflar, soruşturma konusu fiilin sebep olduğu maddi ve manevi zararın tazmin edilmesi veya eski hale getirilmesi konusunda uzlaşabilirler.
- Şüpheli veya sanığın kamu yararına bir kurumda çalışması konusunda uzlaştırma müzakeresi yürütülebilir.
- Suçun nedenlerini ortadan kaldırmak, şüpheli veya sanığın sağlıklı bir birey olarak hayata uyumunu sağlamak için bir programa katılması konusunda uzlaşma anlaşması yapılabilir.
- Şüpheli veya sanığın herhangi bir kurum veya kişiye bağış yapması istenebilir.
- Şüpheli veya sanığın, mağdurdan özür dileyerek suçun neden olduğu itibar kaybı, isme veya markaya verilen zarar vs. gibi olumsuzlukları gidermesi konusunda uzlaşma sözleşmesi yapılabilir.
Uzlaştırma sürecinde taraflar, yukarıda belirttiğimiz tüm konular veya hukuka aykırı olmayan sınırsız sayıda konu üzerinde uzlaşabilirler.
Uzlaştırma Neticesinde Verilen Kararlar Adli Sicil/Sabıka Kaydına İşlenir mi?
Uzlaştırma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir. İş başvurusu veya başka bir başvuru için sabık kaydı istenildiğinde bu bilgiler kesinlikle alınan sabık kaydında gözükmez.
Uzlaşma/Uzlaştırma Yargıtay Kararları
Kasten Yaralama Suçunda Uzlaşma/Uzlaştırma
Kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümleri yönünden 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesine göre kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; katılan sanıklar arasında 6763 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu bozmayı gerektirmiştir (Yargıtay 1. Ceza Dairesi - Karar:2017/2656).
Basit Hırsızlık Suçunda Uzlaşma
Hırsızlık suçundan (TCK m.141) kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazları bakımından; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar:2017/7592).
Yaralama Suçunun Nitelikli Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçlarından Ayrı İşlenmesi
Sanığın üzerine atılı yaralama suçunun hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçundan sonra ayrı olarak işlendiği gözetildiğinde, sanık ve katılana uzlaşma hususunun sorulması gerektiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması kararın bozulmasını gerektirmiştir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi - Karar:2017/7548)
Basit Tehdit Suçunda Uzlaşma
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar : 2017/18470)
Tehdit, Hakaret ve Yaralama Suçlarının Birlikte İşlenmesi ve Uzlaşma
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret ve yaralama suçları yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar : 2017/18501).
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Uzlaşma
1-Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK'nın 151/1 maddesi uyarınca hükmolunan mala zarar verme olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrayla uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, üçüncü fıkrada yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin madde metninden çıkarılması nedeniyle hükmün açıklanmasına neden olan mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, TCK'nın 86/2. ve 116/2. maddeleri kapsamındaki yaralama ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK'nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir (Yargıtay 4.Ceza Dairesi - Karar : 2017/18381).
Ceza hukukunda uzlaştırma, muhakeme sistemine henüz yeni giren bir kurum olduğundan şüpheli veya sanık haklarının zarar görmemesi için gerek savcılık aşamasında gerekse mahkeme aşamasında sürecin bir ceza avukatı ile takip edilmesi gerekir.
Avukat Baran Doğan Hukuk Bürosu