BAZI BAROLARIMIZIN “GENÇ OFİS”UYGULAMALARI MESLEĞİMİZE NE KADAR UYGUN?
Av. Güneş Gürseler
Gürseler&Tufan
Avukatlık Bürosu
Avukat sayımız 110.000’e doğru günde ortalama 60 yeni kayıt ile hızla ilerliyor. Bu niceliksel bozulmadan ve yarattığı olumsuzluklardan herkes şikayet ettiği halde başta Adalet Bakanlığı olmak üzere kimse bilinen çözümleri uygulama cesaretini gösteremiyor. Örneğin, Adalet Bakanlığı kendi kurduğu Bilim Komisyonu tarafından hazırlanan taslaktaki iki yıl staj ve iki kez sınav hükmünü dahi yasalaştıramıyor, barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği stajyer kotası uygulamasına bir türlü cesaret edemiyor, hukuk fakültelerinin akreditasyonu çalışmasında birinci aşama tamamlanıp fakülteler eğitim ve öğretim standartlarına göre sıralandığı halde ikinci aşamaya geçip bu sıralamada hangi sıranın altında kalan fakültelerin mezunlarının staja kabul edilmeyeceğinin tartışması dahi açılamıyor.
Oysa ( Bana, “Bu mesleklerle avukatlığı bir tutuyor.” diyerek gene kızanlar olacak ama olsun, doğru bir tane.) örneğin muhasebecilik mesleğine girişin kuralları belirlendi ve yıllardır sorunsuz uygulanıyor, eczacılık mesleğinde hem ilçe bazında kota hem de “İKİNCİ ECZACILIK” uygulaması sorunsuz yürüyor.
Daha da coşarak gelen seli kaynağında engelleyemeyince akışını rahatlatmak için; “Hukuk fakültesi mezunu avukat olamaz ise ne iş yapacak?”, “Avukat ruhsatnamesi alan hukuk fakültesi mezununa iş olanakları yaratmalıyız.” anlayışı ve iki yılda bir yapılan baro başkanı seçimlerinin de baskısı ile ormanı görmeyen, asıl sorunu halının altına süpüren yasamıza ve mesleğimize aykırı, sözde çözümler üretmeye çalışıyoruz.
Bunlardan biri de “GENÇ OFİS” uygulaması.
Baro genel kurulları öncesinde bazı başkan adaylarının seçim vaadi olarak önerdiği (1) bu proje İzmir Barosu tarafından uygulanıyor.(2) Geçen günlerde de Mersin Barosu benzer bir uygulamayı başlatacağını açıkladı.(3)
Bu proje kapsamında mesleğe yeni başlayan avukatlara ortak ofis alanı ile birlikte toplantı salonu, bireysel kullanıma ait masa, bilgisayar, yazıcı, faks gibi ofis araç gereçleri ve de sekreterlik hizmeti sağlanmaktadır/sağlanacaktır.
Bilinen sorunlarımıza bilinen çözümleri sağlamamakta ısrar ettikçe; Avukatlık Yasası 12/1-c maddesinde “avukatlıkla birleşebilen iş” olarak tanımlanan bir avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlığa “bağlı çalışan avukat”, “cumuk avukatlığı”, “adli yardım avukatlığı”, “genç ofis” gibi yasayı dolanarak çözümler bulduğumuzu sanıyoruz.
Burada hepimizin bildiğini düşündüğüm mesleğimizin vasıflarını uzun boylu saymama gerek yok, avukatın bağımsızlığını ve üstlendiği iş anlamında barodan da bağımsızlığını, kamu hizmeti niteliğini, serbestliğini, yargının kurucu unsurlarından biri olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca, avukatın sır saklama ödevini, avukat bürosunda çalışanların da sır saklama ile yükümlü olduğunu, büro edinme zorunluluğunu, büronun mesleğin vakarına uygun bir şekilde tutulması gerektiğini, baroda yazılı olan bürodan başka yerlerde danışma yapılamayacağını ve iş kabul edilemeyeceğini de hep biliyoruz.
Şimdi; çok sayıda avukatın bir arada çalıştığı, çok sayıda avukata bir sekreterin hizmet verdiği, kirasının baro başkanlığı tarafında karşılandığı ya da ödendiği bir mekan, Avukatlık Yasamızın “Büro edinme zorunluluğu” kenar başlıklı 43 üncü maddesindeki “Her avukat, levhaya yazıldığı tarihten itibaren üç ay içinde baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır.” hükmüne ne kadar uygundur?
Ayrıca;
- Fiilen çok sayıda avukatla birlikte kullanılan bir mekanı iş yeri açma ve gelir vergisi bildiriminde “iş yeri” olarak bildirmek ne kadar mümkündür?
- Baro başkanlığının ödediği ya da baro başkanlığına ödenen kira bedeli gelir vergisi açısından gider olarak ne kadar geçerlidir?
- Çok sayıda avukatın kullandığı mekanda sır saklama yükümlülüğü gerçek anlamda yerine getirilebilir mi?
- Çok sayıda avukata hizmet veren sekreter sır saklama yükümlülüğünü ne kadar yerine getirebilir?
- Baro başkanlığının temin ettiği mekanda çalışılması, sekreterin ücretinin ve sosyal güvenlik priminin baro başkanlığı tarafından karşılanması “avukatın barodan bağımsızlığına” ne kadar uygundur?
- Çok sayıda avukata hizmet veren sekreter her biri adına gelen adli tebligatı hangi hukuki ilişkiye dayanarak alabilecektir?
- Baro bütçesinden bir kısım avukatlar için harcama yapılması uygun mudur?
Bu soruları daha da uzatabiliriz.
Bütün bunlar yukarıda da belirttiğim gibi çözümünü bildiğimiz sorunlarımızla birlikte yaşama anlayışımızın sonucu. Kısa vadede bu anlayıştan kurtulamayacağımız anlaşılıyor.
Pekiyi ne yapılmalıdır?
Gençlerimizi güçlerini birleştirmeye özendirmeli ve cesaretlendirmeliyiz.
Onları Yasamızın 44 üncü maddesi kapsamında “avukatlık bürosu” ya da “avukatlık ortaklığı” şeklinde bir araya gelerek, kendi mekanlarını ve işlerini oluşturup günümüzün iletişim, ulaşım imkanlarını değerlendirerek ufku açık, hedefi geniş bir avukatlık yapmak üzere yönlendirmeliyiz.(4)
Son olarak, Mardin’de 18-19 Kasım 2017 tarihlerinde toplanan VI. GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ’nde(5) “genç ofis” konusunun olumlu ya da olumsuz değerlendirme ve öneri ile yer almamasını genç meslektaşlarımızın da bu uygulamayı yerinde bulmadıkları şeklinde yorumlamak istiyorum. 4.12.2017
(1)http://www.bursadabugun.com/haber/bursa-da-genc-avukatlara-2-yil-bedava-ofis-projesi-712049.html
http://www.hurriyet.com.tr/izmir-barosu-gencofis-kurdu-40229823
http://www.izmirbarosu.org.tr/HaberDetay/844/gencofis-acildi.aspx
https://www.interpress.com/mobilmail/c3bfc09b-0391-4920-9ca5-22904c46ca47.html#h30
(4) http://www.yeniyaklasimlar.org/m.aspx?id=10397
(5)http://www.mardinbarosu.org.tr/Detay.aspx?ID=79783&Tip=Haber