“her şerde bir hayır vardır” denilir . 12 Eylül darbesinin hayırlı işi siyasi partileri kapatmasıydı.
12 Eylül sonrası Erdal İnönü’nün liderliğinde SODEP(Sosyal Demokrat Parti) kuruldu. Bir de Necdet Calp liderliğinde sözde sosyal demokrat Halkçı Parti kuruldu. SODEP’i darbe yönetimi 1983 seçimlerine sokmadı. Darbecilerin güdümündeki Halkçı Parti ise bu seçimlere katıldı.
Takip eden yıllarda SODEP ve 12 Eylül ürünü Halkçı Parti birleşerek SHP(Sosyal Demokrat Halkçı Parti)adını aldı.
19 Haziran 1992'de 12 Eylül rejiminin ürünü eski siyasi partilerin aynı adla tekrar açılmasını engelleyen yasa kaldırıldı ve eski partilerin yeniden açılabilmesi sağlandı.
Bu kez SHP CHP’ye katıldı.
Sol eskiyi sahiplenirken sağın bir numaralı lideri Süleyman Demirel “dün dündür bugün bugündür” diyerek eski partisi Adalet Partisini yeniden canlandırmadı.
Yeniden kurulan CHP bir taraftan 12 Eylül artıklarını bünyesine katarken tek parti döneminin bütün günahlarını yeniden sırtladı.
Burada iki temel hata;
12 Eylül uzantılarının partiye bulaşması,
İkinci tarihi hata tek parti dönemini sırtına almasıydı. Oysa tek parti dönemi Demokrat Parti kurucuları Celal Bayar ve Adnan Menderes’in sorumluluk aldıkları bir dönemdi. Demokrat Partinin dayandığı sağ damar 1920’lerden, hatta çok daha öncesinden geliyordu.
CHP’yi yeniden canlandırarak geçmişi sırtlamak bir enayilikti.
Bu eleştiriyi tek parti dönemini kötülemek için yapıyor değilim. Demokrat Parti ve devamı partiler; Adalet Partisi, Doğru Yol, ANAP ve Ak Parti gibi partiler büyük bir uyanıklıkla o dönemin kötülerini CHP’ye yüklüyor, iyilerini ise kendilerine saklıyorlardı.
CHP’nin bugünlerdeki kurultay tartışmalarını ele alacağım bu yazıda neden böyle geçmişe gittim?
Burada anlatmaya çalıştığım CHP’nin 1992’den sonra yeniden yapılanmasındaki hataları vurgulamaktı. Kısaca 1992 sonrası CHP’nin hamuru bozuktu.
Temel böyle hatalı olmasa bugün ki CHP yönetiminin olağanüstü kurultay talepleri karşısında “"El-haya vel-iman" dedirtecek tavrı da olmazdı.
Kurultay için CHP tabanında güçlü bir talep varken yeterli imza toplandı mı toplanmadı mı tartışması açmak arsızlık, pişkinlik değil mi?
Olağanüstü Kurultay toplamak için %51 şartı nereden girdi CHP’nin tüzüğüne? %51 şartı, siyasi partilerdeki lider sultası, bunların hepsi 12 Eylül darbesinin ürünleri.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Türkiye artık yeni bir döneme girdi. Aymaz CHP yöneticileri bunu göremiyor, anlamıyorlar.
Yeni sistemde hiç kimse “tıpış tıpış gidip oy vermek” zorunda değil.
CHP artık umutsuzluğun partisi oldu.
Biz işimize bakalım, yeni örgütler, yeni umutlar için haydi!
Av. Rahmi Ofluoğlu