Niye mi!
Biliyoruz çünkü daha iyi olmayacağını, günden güne güneşimizin battığını.
Bir babayiğit devlet çıksa ve dese ki; Türk vatandaşlarına çifte vatandaşlık imkanı tanıyorum; inanın bana çiftini bırakıp herkes hücum eder.
Teoride ülke, pratikte küçük bir kasaba olan Liberland'a bile sanalda en çok vatandaşlık başvurusunda bulunan bizleriz. Nüfus cüzdanı ile girebildiğimiz Gürcistan'ta heryer ve herşey türk, herkes olduğu gibi.
Beğenmediğimiz, kötünün de kötüsü dediğimiz, burnumuzu çevirdiğimiz, belki de adını bile bilmediğimiz küçük küçük ülkelere adım atabilmek için her Türk'ün kafasında bir planı, bir düşüncesi var artık.
Ülkemiz insanının gelecek endişesi öyle bir çoğalmış ki, çaresizlerimiz bile çare arar olmuş.
Vatanından, topragından vazgeçmek başarısızlığın yarısı gibi, kabullenmek herşeyi ve herkesi.
Mutlu olmayan vazgeçiyor, huzuru kalmayan da, heleki bir de geçinemiyorsan gene vazgeçiyorsun, kabullenemeyen kabullenenler de vazgeçiyor bir bir.
Vazgeçmişler ordusu günden güne büyüyor sevgili dostlar.
Tüm bunlar olurken ve hazır tencerenin dibi tutmuşken ülke mi değiştirmeliyiz, yoksa o dibi sıyırıp tencereyi yeniden mi doldurmalıyız.
Öyle görünüyor ki, altın kafese girmeyi gene beceremeyeceğiz; her yer değil bir yer ise vatan; mücadeleye devam.
Sevgi ve Saygılarımla…
Ulaş SABANCILAR
Katılım Büro-Sen Gnl.Bşk.Yrd.
(Basın ve Halkla İlişkiler)
e-mail : [email protected]
