FETÖ davalarının yargılaması bir olağanüstü dönemde başladı ve öyle devam etmektedir.

Bu olağanüstü dönemi oluşturan ağır koşullara kısaca bir göz atalım

2012 Şubat ayında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı tutuklama girişimi,

17/25 Aralık yargı darbesi olarak adlandırılan gelişmeler,

Hükümetin dershaneleri kapatması,

Milli Güvenlik Kurulu’nda FETÖ’ya ilişkin Şubat 2014 yılından itibaren alınan kararlar,

Nihayet MGK’da 26 Mayıs 2016 tarihinde Cemaat yapılanmasının silahlı terör örgütü olduğu doğrultusunda alınan tavsiye kararı,

Hükümetin MGK’da alınan tavsiye kararını yürürlüğe koyması ve nihayet 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ve yarattığı dehşet ortamı..

MİT raporlarında FETÖ’nun derin bir yapılanma olduğu anlatılmaktadır.

Cumhuriyet başsavcılıklarının açtıkları FETÖ davalarında FETÖ’nun nihai amacını gizleyen, gizlilik içerisinde çalışan bir derin yapılanma olduğu, yeteri güce ulaşıncaya kadar toplumsal alanda dini ve ahlaki bir görüntü verdiği, kamusal alanda ise yasal çizgide kalmaya özen gösterdiği, FETÖ yapılanmasının 2012 yılından itibaren kriminalize olmaya başladığı anlatılmaktadır.

Devam eden operasyonlardan siyasi iktidarın halen FETÖ ile mücadeleyi devam ettirdiği, bu mücadeleden taviz vermeye niyetli olmadığı anlaşılmaktadır.

FETÖ’ya karşı oluşan tepki 15 Temmuz dehşeti ile zirveye tırmanmıştır.

Devam etmekte olan operasyonlarda elde edilen bilgileri dikkate alan devlet yetkilileri FETÖ’nun henüz tam olarak bitmediği sonucuna varmaktadırlar.

Toplumda oluşan tepkide, devletin FETÖ algısından yargının etkilenmediğini düşünmek saflık olur.

Halen FETÖ yargılamalarında yargının eleği son derece sıktır. Bu elekten normal dönemde çok rahat geçebilecekler bugün bu eleğe takılmaktadırlar.

Suçun maddi ve manevi unsurlarından daha çok yargılamalara şüphe yön vermektedir. Masumiyet karinesi tersine dönmüş durumdadır.

Biz devam eden davalarda hakimlerin ne kadar zorlandığını yakından gözlemlemekteyiz.

OHAL sona erdi, bundan sonra ne olacak?

FETÖ yargılamaları için değişen bir şey olmayacak, OHAL öncesinde olduğu haliyle devam edecektir.

O zaman FETÖ yargılamalarında normale ne zaman dönülecektir, savunmanın bu aşamada ne yapması gerekir?

Söz konusu davalarda normale dönüş için başta siyasi otorite olmak üzere devletin FETÖ’nun bittiğine inanması gerekmektedir.

Savunma (avukatlar) bu dönemde ne yapmalı?

Her şeye rağmen savunma bu dönemde kendisinden beklenenden daha iyi bir performans sergilemektedir.

Biz Hukukun bakmakta olduğu davalardan örnek verecek olursak tutuklu müvekkillerimizin %85’inin tahliye olduğunu söyleyebiliriz. Sıra tahliye olan sanıklardan masum olanların beraatında..

Ceza hukukunun amacı maddi gerçeği aydınlatmaktır.

Suçun oluşumu açısından maddi olguları doğru değerlendirebilmek için önce hukukçu ve sonra deneyim gerekir.

Bu anlamda olay ve olgular yargılama süreçlerinde dosyaya doğru olarak eksiksiz yansıtılabilirse süreç normale döndüğünde suçsuzların aklanması kolaylaşacaktır.

Av. Rahmi Ofluoğlu

BİZ