Ahmet AĞAR
Sosyal Güvenlik Müşaviri
I- GİRİŞ :
Herhangi bir işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi bulunmayan bir kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, evrensel hukuk ilkelerine ve Anayasaya aykırı bir uygulama olup, bunun mutlaka değiştirilmesi gerekir.
Bilindiği gibi SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı Kanunlarına tabi olanları tek çatı altında birleştiren, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş ve uygulanmaktadır.
Bu kanunla, kişilerin ekonomik gücüne ve isteğine bakılmaksızın, ortaya çıkacak hastalık riskine karşı, 01.01.2012 tarihinden itibaren Türkiye’de ikamet eden herkesi kapsayacak şekilde sağlık hizmetlerinden faydalanmasını sağlamak amacıyla ZORUNLU olarak Genel Sağlık Sigortası uygulaması getirilmiştir
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, SGK’nın verilerine göre hiçbir sağlık güvencesi olmayan yaklaşık 1 milyon 800 bin kişi 31.01.2012 tarihine kadar, 9 milyon 500 bin yeşil kartlı ise vizelerinin biteceği tarihten itibaren bir ay içerisinde ikametlerinin bulunduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak Gelir Testi yaptırmaları gerekmekteydi. Kanunun bu hükmünden haberdar olmayan milyonlarca ifade edilen kişi, söz konusu gelir testini hala yaptırmamıştır.
Genel Sağlık Sigortası Tescil, Prim ve Müstahaklık İşlemleri Yönetmeliği hükmü uyarınca, genel sağlık sigortalısı sayılanlardan gelir testi yaptırmayanların, aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu varsayılarak ve kabul edilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bu durumdaki kişiler adına, her ay yürürlükteki asgari ücretin % 12’si, Genel Sağlık Sigortası Primi re’sen tahakkuk ettirilerek borç çıkarılmıştır. Bundan sonra da tahakkuk ettirilecek olan borç, 2014 yılı ikinci altı aylık dönemde her ay için 272,16 Tl. olacaktır.
Bir işte çalışmadığı halde zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamında bulunduğundan ve GSS primi için gelir testini yaptırması gerektiğinden haberi dahi olmayan çoğu kişinin de arasında bulunduğu ve istatistiklere göre 7 milyon 500 bin kişi adına, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından toplam 11. milyar Tl.‘den fazla olduğu belirtilen GSS Prim borcu tahakkuk ettirilmiştir. Diğer bir ifadeyle SGK’nın, çalışmayan ve hiçbir sosyal güvencesi bulunmadığı için zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamında bulunan 7 milyon 500 bin vatandaştan tahsil edemediği toplam 11. milyardan fazla GSS Prim ve gecikme cezası ve gecikme zammı alacağı bulunmaktadır.
SGK’nın bu alacağının büyük bir bölümü, çeşitli nedenlerle Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile içi gelir testini yaptırmadıkları için aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu kabul edilerek en yüksek gelir dilimi üzerinden SGS Primi tahakkuk ettirilen kişilerin borcundan oluşmaktadır.
Herhangi bir işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi de olmayan bir kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, Anayasaya, sosyal hukuk devleti ilkesine ve insan hak ve özgürlüğüne aykırıdır. Bir işte çalışmayanlar, ödeme gücü olsun veya olmasın, isteği dışında sigortalı olmaya ve prim ödemeye zorlanamaz, zorlanmamalıdır. Taktir edileceği gibi;
1- Sosyal hukuk devletinde, hiç kimse kendi yaşantı ve sağlığı ile ilgili konularda zorlanamaz, kişinin isteği olmadan belli bir hizmet karşılığı prim ödemeye mecbur tutulamaz. Sigortacılık bir gönüllülük işidir.
2- Sosyal hukuk devletinin diğer bir ilkesine göre de, maddi gücü olmayanların sağlık hizmeti karşılıksız olarak devlet tarafından verilmesi gerekir. Bununla ilgili yapılan uygulama doğrudur. Ancak, maddi gücü olanların ise, kendi sağlığı ile ilgili hizmeti istediği yerden alma hak ve özgürlüğü olup, illa de belli bir kişi veya kuruma prim ödemeye icbar edilemez, zorlanamaz.
TBMM tarafından yeni bir yasa ile 5510 sayılı Yasada, “Bir işte çalışmayanların, isteği dışında Genel Sağlık Sigortası kapsamında sayılmayacağı” şeklinde bir düzenleme yapılmasının yerinde olacağı ve böylece hukuka aykırı olan bu uygulamanın da düzeltilmiş olacağı görüşündeyim. Şimdi gelelim, genel sağlık sigortası borcu olanların durumuna:
II- Genel Sağlık Sigortası Prim Borcu Bulunanlardan, Gelir Testini
Yaptırmamış Olanlar İçin Yeni Bir Fırsat Verilmektedir.
Halen TBMM’nde görüşülmekte olan Torba Yası Tasarısına göre, kamu borçlarında gecikme faizlerin silinmesi ve yeniden yapılandırılmasına ilişkin yeni bazı düzenlemelerin getirilmesi öngörülmektedir. Tasarı bu şekilde kanunlaştığı taktirde, SGK’nın, 2014 Nisan ayından önce tahakkuk eden sigorta pirimi, 4/b kapsamında bulunanların ( Bağ-Kur) primi, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, topluluk sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigorta primi, genel sağlık sigortası primi borçlarında, gecikme zammı ve faizleri silinecek, ana para TÜFE/ÜFE üzerinden yeniden hesaplanacaktır. SGK tarafından kesilmiş olan idari para cezaları da aynı şekilde yeniden hesaplanacaktır
Yapılacak olan bu düzenlemeye göre, genel sağlık sigortası prim borçlarını yasal süresinde ödemeyenlere de yeni bir imkan tanınacaktır. Söz konusu kişiler, yasanın çıktığı tarihten itibaren 4 ay içinde ilgili SGK müdürlüklerine başvururlarsa, borçlarının faizleri silinecek ve bu borçlar 12 ayda ödenecek şekilde yeniden hesaplanarak yapılandırılacaktır.
Borçların yeniden yapılandırılması için başvuru süresi, borcun türüne göre 3-4 ay olacak. Ödemeler 18 eşit takside kadar yapılandırılabilecek. 2011’deki aftan yararlanan, yeni af için başvurabilecek. Borcu olduğu için sağlık hizmeti alamayanlar, borçlarını taksite bağladıklarında yeniden sağlık hizmetlerinden yararlanabilecektir.
Torba Yasa Tasarısına göre, yazının başında da belirtildiği gibi, 7,5 milyon zorunlu
Genel Sağlık Sigortalısının, SGK’ya olan Genel Sağlık Sigortası Prim Borçları da aynı şekilde yeniden hesaplanarak yapılandırılacaktır. Bu bakımdan, gelir testi yaptırmamış olanların ikamet ettikleri bölgede bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile içi gelir testini yaptırmadıkları ve aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirini mutlaka tepsi ettirmeleri kendileri için büyük önem arz etmekte ve kaçırmaması gereken bir fırsat olmaktadır.
III- Gelir Testini Yaptırmak ve GSS Primini Ödemek Zorunda Olanlar:
Genel sağlık sigortasından yararlanılmasında temel şartlardan birincisi, kişinin Türkiye’de ikamet etmekte olmasıdır. Buna göre;
1- Türkiye’de ikamet etmekte olup, meriyette bulanan sosyal güvenlik kanunlarına göre hiçbir sağlık güvencesi olmayanlar,
2- Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar, okula devam etmeyen 18 yaşından büyük erkek çocuklar ile 25 yaşından büyük erkek üniversite öğrencileri, (anne veya babasından sağlık yardımı alamayacağından dolayı genel sağlık sigortası kapsamında prim ödemek zorundalar.)
3-Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de kesintisiz olarak bir yıldan fazla ikamet edenler,
4- Emeklilik için gerekli olan prim gün sayılarını doldurmuş oldukları halde, yaş şartından dolayı emekli olamayıp herhangi bir işte çalışmayanlar, yani yaşı bekleyenler,
5- Kendi imkanlarıyla Türkiye’de yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler,
6- İşsizlik ödeneği süresi tamamlanmış olanlar, işsizlik ödeneğinin bitim tarihinden sonra yeni bir işe girmeyen veya isteğe bağlı prim ödemeyenler,
7- Herhangi bir statüye tabi olarak çalışmayan, herhangi bir kurumdan gelir/aylık almayan, isteğe bağlı prim ödemeyenler ile bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatı bulunmayan eş, çocuk, ana ve babalar,
8- Kız çocuklardan sadece 1.10.2008 tarihinden sonra doğan veya ilk defa anne veya babasından dolayı sağlık yardımına hak kazanıp öğrenim durumuna göre 18, 20 ve 25 yaşını doldurmuş olanlar,
Zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamında olduklarından dolayı gelir testini yaptırmak ve buna göre prim ödemek zorundalar.
9- Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanununa göre kısmi süreli part-time veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay çerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar, genel sağlık sigortası primini 30 güne tamamlamak zorundalar. Ancak, bu şekilde çalışanlardan, ay içinde kalan günlerini SGK isteğe bağlı olarak prim ödeyerek tamamlayanlar gelir testine dahil olmayacaktır. Bu kapsamda prim ödeyenler isteğe bağlı sigorta ile hem emeklilik hakkını kazanacaklar, ve hem de Genel Sağlık Sigortasından yararlanacaklar. Bunların isteğe bağlı olarak ödeyecekleri primler, SSK (4/a) sigortalılığına sayılacaktır.
Bu uygulamada, kız çocukları ile ilgili büyük bir haksızlık, eşitsizlik ve ayrımcılık yapılmaktadır. 1.10.2008 tarihinden önce doğmuş kız çocukları, çalışmadıkları ve evlenmedikleri sürece yaşamları boyunca anne veya babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek iken, yukarıda 8. sırada belirtildiği gibi, 1.10.2008 tarihinden sonra doğmuş olan kız çocukları, öğrenim durumuna göre 18, 20 ve 25 yaşını dolduranlar, anne veya babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaktır. Anayasa’mızdaki eşitlik ilkesine apaçık aykırı olan bu çelişkinin ve eşitsizliğin mutlaka giderilmesi gerekir. Ülkemizin özellikle ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan kız çocukların çalışma durumları birlikte değerlendirildiğinde bu hususun çok daha önemli bir konu olduğu görülmektedir.
IV- Gelir Tespiti Ne Demektir:
Gelir tespitinde aile fertlerinin bütün harcamaları, taşınır-taşınmazları ile bunlardan elde edilen toplam geliri dikkate alınacaktır. Gelir testinde aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyükanne ve büyükbabadan oluşan tüm aile fertleri esas alınacaktır.
Yapılacak gelir tespitine göre, aile fertlerinin toplam geliri, ailedeki kişi sayısına bölünerek gelir durumu tespit edilecektir.
Ailedeki kişi başına aylık ortalama geliri;
a) Aylık ortalama geliri asgari ücretin 1/3’ünün altında yani bugün için (2014 ikinci dönem asgari ücret 1.134,00 Tl göre) 378,00 TL. den az ise o ailenin tüm fertleri hiçbir prim ödemeden sağlık hizmetinden yaralanacaklar. Bunların primi devlet tarafından ödenecektir.
b) Aylık ortalama geliri asgari ücretin üçte biri (378,00 TL) ile asgari ücret (1.134,00 TL) arasında olanlar, aylık 45,36 TL Genel Sağlık Sigortası primini ödeyecek,
c) Aylık ortalama geliri asgari ücret (1.134,00 TL) ile asgari ücretin iki katı (2.268,00 TL) arasında olanlar, aylık 136,08 TL Genel Sağlık Sigortası primini ödeyecek,
d) Aylık ortalama geliri asgari ücretin iki katından (2.268,00 TL) daha fazla olanlar, aylık 272,16 TL Genel Sağlık Sigortası primini ödeyecek,
Gelir testini yaptırmayanlar, aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu kabul edilerek aylık 272,16 TL. Genel Sağlık Sigortası primini ödemek zorunda kalacaktır.
Bu bakımdan, Genel Sağlık Sigortası prim borcu bulunanların, çeşitli nedenlerle Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek aile içi gelir testini yaptırmadıkları için aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık gelirinin asgari ücretin iki katından fazla olduğu kabul edilerek en yüksek gelir dilimi üzerinden SGS Primi tahakkuk ettirilen kişilerin gelir testi yaptırmaları halinde borları büyük oranda düşecektir.
V- Sonuç:
Herhangi bir işte çalışmayan ve sigortalı olmak istediğine dair bir talebi bulunmayan bir kişinin, ZORUNLU olarak Genel Sağlık Sigortalısı sayılması ve iradesi dışında sigorta primi alınması, Anayasaya, sosyal hukuk devleti ilkesine ve evrensel insan hak ve özgürlüğüne aykırıdır. Bu durumda olan hiç kimse, isteği dışında sigortalı olmaya ve prim ödemeye zorlanmamalıdır. Sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olan ve kişinin temel hak ve özgürlüğü ile bağdaşmayan ZORUNLU genel sağlık sigortalısı sayılması hususunun, zorunlu olmaktan çıkarılması yönünde bir düzenleme yapılmasının yerinde olacağı ve bunun gerekli olduğu görüşündeyim.
Ahmet Ağar
Sosyal Güvenlik Müşaviri
Büklüm Sokak No: 9/4 Kavaklıdere- ANKARA
Tel: 0312- 4199369–4199374 Fax: 0312- 4199371
e-posta: [email protected]
Web : www.ahmetagar.com