Cezaevlerinin koşullarıyla elbette karşılaştırılamaz. Ama Covid-19 bizi evlere tıkayarak, özgürlüğünden yoksun bırakılanları biraz olsun anlama şansı sundu. Moda deyimle empati yapmamıza neden olabilir belki içinden geçmekte olduğumuz tecrit günleri.

Bu dünyada otoriteye başkaldırdığı için ya da yeterli olanaklara sahip olmadığı için özgürlüğünden yoksun kalan milyonlarca insan var.

Bu dünyada insan tarafından üretilen kötülükler var.

İnsanın ürettiği iyi-kötü ahlakı üzerinden değil, doğal yasa olan güçlü-zayıf kuralı üzerinden yürüyen biyolojik evrim, rastgele mutasyonlar ve doğal seçilim sonucunda oluşan farklılaşma ve giderek farklı canlı türlerinin ortaya çıkması demek özetle.

Oysa insanın kendine göre büyük evreninde öne çıkmasını sağlayan bu imgesel iyi-kötü tasarımının, kozmik düzende kelebek etkisi bile gösteremeyeceği biliniyor. Çünkü insan yapımı bu imgesel tasarımın ürettiği hiçbir kavramın evrensel düzende yeri yoktur. Son tahlilde, insanın başardığı veya başaramadığı tek şey, kendi yarattığı sorunlara çözüm üretmekten ibarettir. Bir bakıma homo sapiens türünün, kendi kendine gelin güvey olmasından öte anlamı yoktur bunca vaveylanın.

İnsanın tarihi, kendi yarattığı sorunu, yine kendisince üretilen çözümle ortadan kaldırmaktan ibarettir. Ancak doğal yasaya her müdahale yeni bir soruna yol açmıştır.

Ancak bu döngü de kendi içinde doğal seçilimle evrimleşerek, bazı bilim adamlarına göre homo sapiens türünün sonunu getirmek üzere.

Bu konu ayrı bir tartışma konusudur. Ancak gerçek olan şu ki; İnsanın hikayesi bu kısır döngüden ibarettir.

***

Pandemi nedeniyle Dünya üzerinde yaşanmakta olan süreç, aslında insanlığın kendi ürettiği iyilik ölçütlerinden bile ne denli uzaklaştığını ortaya koyması bakımından oldukça önemli.

İyi ahlak olarak adlandırılan ve hemen tüm dinlerce benimsenen bu ölçütler, Dünya üzerinde her gün sayısızca ihlal edilir, üstelik bu ahlaksızlıklara yalan gibi en yaygın ahlaksızlıkla kılıflar uydurulurken sessiz kalan insanlık, evrimin ayrım gözetmeyen yasası karşısında nasıl da birlik oldu…

Açlık sınırında yaşayan milyonlarca insan varken ve yoksul ülkelerde insanlar açlıktan ölürken, konserler iptal edilmedi.

Kirli savaşlarda gece gündüz milyonlarca genç can verirken, maçlara ara verilmedi.

Gözü doymaz sermayenin oluşturduğu çevre kirliliği milyonlarca insanı boğazlarken, camilerde, havralarda ve kiliselerde bezirganlar öbür dünyayı pazarlamaya devam etti.

***

Öbür dünya ticareti için gerçek bir tehlike olduğundan evrim kuramı bütün dinler ve egemen güçlerce büyük günah ve şirk olarak reddedilir.

O yüzdendir ki, Covid-19 tüm kutsal yalanların foyasını ortaya çıkardı, tüm kudretlilerin tahtını salladı.

O nedenledir ki, sonsuz evrim yürüyüşünün minik bir adımı olan rastlantısal bir mutasyon sonucu oluşan Covid-19 türü bir Korona virüsü tüm dünya egemenlerinin ödünü patlattı.

Düşündüğü için zindanlara kapatılanlara saygıyla…

Av. Abdurrahman Bayramoğlu

22 Nisan 2020 – Ay Sokağı